Mehter dost, sevgi, birlik ve kahramanlık ocağıdır. Mehteri kendine has özellikleri ile korumak yaşatmak gelecek nesil'e bırakmak her Türk'ün görevidir. Mehter; mızıkacı, çadırcı, kavas gibi muhtelif manalarda kullanılmış bir tabirdir
MEHTERİN ÖNEMİ
Bu konuyla ilgili Evliya Çelebi'nin, Sultan 4.Murat devrinde büyük bir ordu olayını Şöyle anlatır. "Mimarların mı, yoksa mehterlerin mi alayda önceliği konusunda karar verilemez. Bu hususda görüşmek üzere Mimarbaşı ile Mehterbaşı Sultan Murat'ın huzuruna çıkarlar; Mimarbaşı başlar söze: Padişahım! Mehterler pirsiz esnaf olup Cemşid sanatını tutmuş bir alay Deccal kavmidir, biz padişahımıza saraylar, selâtin camileri, köprüler yaparız, İslam ordusunda lüzumumuz, hizmetimiz vardır; elbet mehterlerden evvel geliriz! Der.
Bunun üzerine mehterbaşı da şu iddiada bulunur.
Padişahım! Hangi bir tarafa gitseniz mehabet, şevket, salâbet ve şöhretiniz için, dosta düşmana karşı davul, kudüm, nefir döverek gitmeniz lazımdır. Cenk Meydanlarında gaziler cenge salmak için köslere biz tokmak çalarız ve askeri şevke getirip biz kaldırırız, padişahımız bir şeye üzülse huzurunda oniki makam, yirmi dört şube, yirmi dört sul, kırk sekiz terkip musiki faslı edip, padişahımızı neşelendiririz. Eski hükema; saz ve söz hanende, âdemin gönlüne safa verir, demişler. Biz de ruha gıda verir esnafız. Bahusus ki nerede Resulullah'ın âlemi olsa, orada dabl-ı Al-i Osman bulunmak gerekir...
Bunun üzerine Sultan 4.Murat, mehterlerin mimarlardan evvel geçmesini irade buyurur...